OTOMOTİV SEKTÖRÜ




Otomotiv Sanayisi

Otomotiv sanayii, tüm sanayileşmiş ülkelerde ekonominin lokomotifi olarak kabul edilmektedir. Sektörün ekonomideki sürükleyici-lokomotif etkisinin nedeni, diğer sanayi dalları ve ekonominin diğer sektörleri ile olan çok yakın ilişkisidir. Otomotiv sanayii demir-çelik, petro-kimya, lastik gibi temel sanayi dallarında başlıca alıcı ve bu sektörlerdeki teknolojik gelişmenin de sürükleyicisidir. Turizm, altyapı ve inşaat ile ulaştırma ve tarım sektörlerinin gerek duyduğu her çeşit motorlu araçlar sektör ürünleri ile sağlanmaktadır. Bu sektördeki değişimler, ekonominin tümünü yakından etkilemektedir. Otomotiv sektörü Motorlu Taşıt Aracı üreten bir sanayidir. Dünyada toplam motorlu taşıt üretiminin yaklaşık % 70 ini otomobil üretimi oluşturmaktadır. Türkiyede de bu oran geçerlidir. Otomobil üretimi, diğer motorlu taşıtlara göre çok daha yüksek adetlerde yapılır. Bu suretle otomobil üretimi, güçlü bir yan sanayiini oluşturarak diğer taşıtların üretimine de destek olur. Bu nedenle otomobil üretimi, otomotiv sanayiinin temelidir.


Türkiye’de Otomobil Üretiminin Tarihçesi

Türkiye’de otomotiv sektörü üretimi, 1970 yılına kadar kayda değer bir gelişme gösterememiştir. 1963’de 30 adet olan toplam otomobil üretimi, 1970’de 3.660, 1980’de 31.529, 1990’da 167.556 adet olarak gerçekleşmiştir. Otomotiv sanayinde en önemli üretim artışı 1992 ve 1993 yıllarında gerçekleşmiştir. Bu yıllarda kapasite kullanım oranları yüzde 77’ye,otomobil üretimi de sırasıyla 265.245 ve 348.095 adet seviyelerine ulaşmıştır.
Ancak, gerek 1994 ekonomik krizinin üretim üzerindeki olumsuz etkileri gerekse 1996’da Gümrük Birliğine girilmesi ile anlaşma gereği, AB menşeli otomobillerin ithalatından alınan gümrük vergisinin sıfırlanması ve Toplu Konut Fonunun (TKF) kaldırılması, otomotiv üretimini olumsuz yönde etkilemiştir. 1996’dan itibaren çeşitli ölçek, model ve fiyatta araçların piyasaya girmesi kalite ve model çeşidi olarak AB otomotiv sanayi ile rekabete henüz hazır olmayan yerli üretimi olumsuz yönde etkilenmiş ve iç talebin karşılanmasında ithalatın payı artmaya başlamıştır.

Türkiye’de Otomotiv Sektörünün Genel Durumu


Sektörün Güçlü Yanları * Mevcut kurulu kapasite ve yan sanayinin potansiyeli,
* Yabancı ortakların gücü,
* Çok iyi yetişmiş, girişimci insan gücü ve rekabetçi iş gücü maliyeti,
* Teknolojik bilgi birikimi,
* Kalite yönetim sisteminin varlığı,
* İhracat deneyimi,
* Tümü ile kayıt altında üretim ve ticari faaliyet ile güvenilir vergi --kaynağı olması,
* Oturmuş, köklü dağıtım sistemi/pazarlama örgüt  yapısı,
Sektörün Zayıf Yanları* Teknik mevzuat ve ilgili alt yapı eksikliği,
* Ana sanayi, yan sanayi ve pazarlama örgütleri arasında yetersiz entegrasyon,
* İstikrarsız iç pazar,
* Düşük kapasite kullanma oranından kaynaklanan yüksek üretim maliyeti,
Fırsatlar* Talep potansiyeli,
* İhracat potansiyeli,
* Üstün geoekonomik konum ve bölgesinde uluslararası üretim merkezi için aday tek ülke olma niteliği,
* Bilateral ilişkiler: AB, ECO, BDT, KEİB, G-8 Ülkeleri ve Kafkasya,
* İhracata yönelik stratejik yapılandırma çalışmalarının başlatılması,
Tehditler* Kullanılmış taşıt aracı serbest ithalatı,
* Üreticiler arasında küresel yapılanma ve dünyadaki kapasite fazlası,
* Plan ve strateji eksikliği,
* Ekonomik ve politik belirsizlik, devlet kurumları arasında koordinasyon eksikliği,
* Mevcut yabancı sermaye nezdinde kredibilite eksikliği,
* Teknik mevzuat altyapısının kurulmaması,

Yorumlar